Zihinsel yetersizliği olan birey;
"Zihinsel işlevler bakımından ortalamanın iki standart sapma altında farklılık gösteren, buna bağlı olarak kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerinde eksiklikleri ya da sınırlılıkları olan, bu özellikleri 18 yaşından önceki gelişim döneminde ortaya çıkan ve özel eğitim ile destek eğitim hizmetlerine ihtiyaç duyan bireydir. "(Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği, 2012)
Zihinsel yetersizlik, kimi zaman tek
bir nedene bağlı olarak kimi zaman ise birden çok faktörün bir araya gelmesi
sonucunda ortaya çıkabilmektedir. Zihinsel yetersizlik, doğum öncesi doğum
sırası veya doğum sonrasında meydana gelebilmektedir. Zihinsel yetersizliği, tıbbi,
sosyal, davranışsal veya eğitimsel nedenlere dayandıran çalışmalar da
mevcuttur. Örneğin, yoksulluk sosyal bir
neden iken; kromozom bozukluğu tıbbi bir nedendir. Bu yazımızda, zihinsel yetersizliğe yol açan doğum öncesi,
doğum sırası ve sonrası faktörler ele alınmıştır.
Kalıtım, Kromozomal ve Genetik Farklılıklar İnsan gelişiminde kalıtımın rolü
oldukça yüksektir. Kalıtımın asıl bileşeni kromozom adı verilen genetik
birimlerdir. Fiziksel ve biyolojik yapımızın şekillenmesinde kromozom adı
verilen genetik birimlerin önemli bir etkisi vardır. Kromozomlarda meydana
gelen bozulmalar ve değişiklikler insan vücudunun herhangi bir bölümünü olumsuz
yönde etkileyerek gelişimde birtakım farklılıklara yol açabilmektedir. Bu bağlamda değerlendirildiğinde, zihin
yetersizlik ile kromozom bozulmaları/değişimleri arasında bir bağ kurmamız
mümkündür. Örneğin, Down Sendromu kormozomal bir durumdur.
Metabolizma ve Yetersiz Beslenme
Herhangi bir gelişimsel sorunu
olmayan bireylerde besin maddeleri belirli bir sırada ve biçimde değişikliğe
uğrayarak vücudun işleyişini sağlıklı bir şekilde sürdürür. Metabolizma olarak
adlandırabileceğimiz bu süreç kimi bireylerde sağlıklı şekilde işlemeyebilir.
Bu durum beyni ve bazı organları olumsuz olarak etkileyebilmektedir. Örneğin, fenilketonüri,
endokrin bozukluğu ve hipotiroidi zihinsel yetersizliğe yol açabilen metabolik
hastalıklardandır.
Yeterli beslenme ile zeka gelişimi
arasında pozitif bir korelasyon bulunmaktadır. Hamilelik döneminde ve doğum
sonrasında yetersiz beslenme veya uygun olmayan diyetle beslenmeye devam
edilmesi çocukların zeka düzeyi üzerinde olumsuz etkilere yol açabilmektedir. Temel
besinlerin ve ek besin maddelerinin yetersiz alınması, zeka gelişimi için
gereken besin maddelerinin yoksunluğuna yol açmaktadır. Bu durum kimi zaman zihinsel
yetersizliğe neden olabilmektedir.
Ateşli, Bulaşıcı Hastalıklar ve
Zehirlenmeler
Hamilelik esnasında geçirilen bir
takım bulaşıcı ve ateşli hastalıkların da zihin engelliliğe neden olduğu
bildirilmiştir. Örneğin, kızamıkçık (rubella), frengi, menenjit, ensefalit
(beyin iltihabı), AİDS ve toksoplazma (kan zehirlenmesi) gibi hastalıklar
bebeğin doğum öncesindeki gelişimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Ayrıca
hamilelikte annenin ilaç, alkol, sigara, LSD, eroin, morfin ve kokain gibi maddeleri
kullanımı, kurşun zehirlenmeleri bebekte zihinsel yetersizliğe neden
olabilmektedir. Son günlerde Zika virüsünün de zihinsel yetersizliğe yol açtığı
bildirilmiştir.
Kaza ve Travmalar Sonucu Yaralanmalar
Travma, düşme, trafik kazaları, fiziksel
şiddet, ihmal ve istismar gibi durumlar zihinsel yetersizliğe neden
olabilmektedir. Son günlerde radyasyon ve insan sağlığına zararlı diğer
ışınları barındıran bir takım görüntüleme sistemlerinin (röntgen gibi) de zihin
engelliliğe neden olduğu bildirilmektedir.
Beyin Hasarları ve Hastalıkları
Kaba beyin hastalıkları olarak da
bilinmektedir. Bazen kalıtımın bazense çevrenin etkisiyle meydana gelirler.
Beyin tömörleri bir örnek olarak verilebilir. En yaygın olan kaba beyin
hastalıkları ise tüberoskleroz ve
nörofibromatozistir.
Çevresel Etkiler (Psikososyal Dezavantaj)
Bireyin çeşitli alanlardaki gelişiminde çok fazla değişken bulunmaktadır.Bunlardan biri de zengin bir çevrede yetişmektir. Zenginlik kavramı ile
kastedilen çocuğun hem sosyal hem ekonomik hem de kültürel olarak zengin, çeşitli uyarıcıların yer aldığı bir
çevrede yetişmesidir. Çocukluk yıllarında zengin uyarıcılara sahip bir çevrede
yetişmek, çoğun gelişimine birçok fayda sağlayacaktır. Aksine yetersiz, cılız ve uyarıcılardan yoksun bir çevrede yetişen çocuklar bir takım yaşantıları elde edemeyecektir.
Yapılan son çalışmalarda, zihin engelli bireylerin büyük çoğunluğunu hafif
düzeydeki zihin engellilerin oluşturmaktadır. Bu çocukların
yukarıda da sözünü ettiğimiz “zengin çevreden yoksun oldukları” görüşü
yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Literatürde bu kavram, “psikososyal dezavantaj”
olarak geçmektedir. Psikososyal dezavantaj, çocuklarda hafif düzeyde zihinsel yetersizliğe kapı aralayan önemli bir faktör olarak önem kazanmaya başlamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder